Boşanma süreci çocuğumu nasıl etkiler?
Boşanma süresinde çocuğuma nasıl davranmalıyım?
Aile kavramı çok eski çağlardan beri insan topluluklarının temel birimi olarak mevcuttur. 1900’lü yıllardan itibaren gerek yasal boyutta gerekse beklentiler noktasında değişimlere uğramıştır. Boşanma aile birliğinin dağılması anlamına gelmektedir. Boşanma ilk uygarlıklarda sadece eşleri ilgilendiren bir konu iken, ilk kez Augustus dönemi Romasında devlet ve yasaların kontrolü altına alınan hukuki bir konu haline gelmiştir. Eşler arasındaki anlaşmazlıklar, alışkanlık ve beklentilerdeki farklılıklar, ekonomik sorunlar gibi nedenlerle aile birliği bozulabilir.
Boşanma oranları hem dünyada hem de ülkemizde her geçen gün artmaktadır. 2018 yılında açıklanan veriler doğrultusunda evlenen çift sayısı 553 bin 202, boşanan çift sayısı ise 142 bin 448 olduğu yönünde. 2018’de bir önceki yıla göre boşanan çiftlerin sayısı ise yüzde 10,9 arttığı bildirilmektedir. Dünya genelindeki duruma baktığımızda ise her yıl yarım milyondan fazla çocuk anne babasının boşandığını görmektedir. Yine 2018 yılında açıklana veriler doğrultusunda ülkemizdeki boşanmaların %39’u ilk 1 yıl içerisinde olmaktadır.
Boşanma, hiç kuşkusuz, çocukların başına gelebilecek en sarsıcı olaylardan biridir. Bu nedenle de potansiyel olarak gelişmelerini ciddi biçimde etkileyecek bir dizi değişikliği de beraberinde getirecektir. Boşanma sonrasında çocukların %30-40’ında tedavi gerektiren psikolojik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Tek ebeveyn ya da üvey aile ile yaşama durumunda akranlarına oranla davranışsal sorunlar ve öğrenme sorunları 2-3 kat artmaktadır.
Tüm bu veriler ışığında boşanma kararı ebeveynler açısından zorlaşmaktadır. Klinik deneyimden yola çıkarak sadece çocukların iyiliği için bir arada kalmak çok nadiren işe yaramaktadır. Anlaşamayan ya da ruhsal olarak evliliği bitmiş olan anne babaların boşanmayıp aynı evde yaşamaya devam etmelerinin hem eşler üzerinde hem de çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkisi olacağı da gözden kaçırılmaması gerekir. Ev içi tartışmaların sürdüğü, fiziksel şiddet uygulanan ya da iletişimin koparıldığı boşanmamış ailelerdeki çocuklarda da ciddi destek gerektiren psikopatolojilere sık bir şekilde rastlanmaktadır.
Sonuç olarak boşanmış anne babalara sahip olmak tek başına zararlı değildir, önemli olan aile üyeleri arasındaki ilişkilerin ve aile hayatının kalitesidir.
Boşanma kararı çocuklara ne zaman söylenmeli?
Birçok kişi çocukların bu süreci anlamayacaklarını düşünür ama bu gerçekte yaşananla uyumlu değildir. Birçok ailede eşler arası sorunlar nedeni ile çok iyi bir planlanma yapılma ve açıklama yapılmadan ayrılık süreci fiili olarak başlar. Bu da çocuk ile kalan ebeveyne ciddi yük getirmektedir.
Bu kararı açıklamak her iki ebeveyn için de oldukça zordur. Bu nedenle kaçınmak, açıklamayı karşı tarafa bırakmak veya çocuğun anlamasını beklemek sıkça yapılan davranışlardır ancak bu çoğu zaman durumu daha da zorlaştırmaktan başka işe yaramaz. Karar çiftler açısından kesinleştiğinde aşağıda bahsedilecek olan şartlar sağlanarak açıklanması uygun olacaktır.
Açıklamayı her iki ebeveynin birlikte yapması uygundur.
Açıklama esnasında tek bir ebeveynin konuşmaya hakim olmaması anne ve babanın eşit sorumluluk alması çocuğunuzu daha güvende hissettirecektir. Boşanma kararı hakkındaki sorumlulukta eşler arasında eşit bölüşülmelidir.
Açıklama yapmak için çocuğun kendisini güvende hissettiği (örneğin evin herhangi bir bölümü) sessiz ve sakin bir ortam seçilmelidir.
Zor olsa da çocukların önünde mutsuz görünmemeye, kontrolü kaybetmemeye çalışmalıdırlar.
Hem anne hem baba olabildiğince kendinden emin görünür, tutarlı konuşurlarsa, çocuklar üzülseler bile, durumu daha kolay kabul edeceklerdir.
Tüm bunlar hedeflense de bazen hayata geçirmekte zorluklar yaşanmaktadır. Eğer ebeveynlerden biri bu açıklamayı yapmaya gönüllü değilse açıklamayı yapacak ebeveynin yine aynı basamakları ve önerileri takip etmesi uygun olacaktır.
Boşanmanın çocuklar üzerine etkileri nelerdir?
- Gelir kaybı ve sosyal statü değişiklikler,
- Çocuklar ve/veya eşler arası çatışmalar
- Değişen dengeler nedeni ile ebeveynlik becerilerinde yaşanacak zorluklar
- Anne ve babada psikolojik sorunlar
- Çevre ve okul değişiklikleri
- Yeniden yapılabilecek bir evlilik sonrası yeni aile ve kardeşlere uyum süreçleri vb. sorunlar çocukların anne ve babasından ayrılmasının dışında yaşayacakları en önemli sorunlar arasındadır.
0-1 yaş dönemindeki çocuklar boşanmaya tepkisi nasıl olur?
Bu dönemin en önemli özelliği temel güven duygusunun gelişimidir. Bu da çoğunlukla bakım verenlerinin ilgili şefkatli davranması ve istikrarı ile olur. Bu dönemde rutinler (uyku, yeme, duygusal ihtiyaçların aynılık ve tutarlı bir şekilde karşılanması) bebekler için oldukça önemlidir. Bu yaş grubundaki çocuklar boşanma gibi ebeveynleri sarsan durumlarda nedenini anlayamazlar ancak ebeveynlerindeki huzursuzluğu sezerler. Bu dönemde fark edilen daha çok rutinlerin bozulması ve etkileşimin bozulması olacaktır. Çocuğunuz daha huzursuz daha az söz dinleyen, uyku ve yeme sorunları yaşayan bir çocuk haline gelebilir. İshal ya da kabızlık gibi dışa atım problemleri bu dönemde sık rastlanılan durumlardır. Bazı uç durumlarda ciddi uyaran eksikliğine bağlı olarak psikososyal ve zihinsel gelişmelerinde yavaşlamalar gözlenebilir.
Öneriler:
Anne ve babaların normal yaşam düzenlerini sürdürmeleri ve çocukları karşısında sakin davranmaya çalışmaları son derece önemlidir. Bebeğin uyuduğu zamanlarda ebeveynler kendilerine zaman ayırmalı ve dinlenmelidir. Bu dönemde ebeveynlerin arkadaş ve akrabalarından destek alması bu sürecin kolay atlatılmasına yardımcı olur. Bununla ilgili zorluk yaşandığında ebeveynin ruhsal değerlendirmesinin yapılması, depresyon, kaygı bozukluğu gibi durumların varlığında gerekli tedavinin başlanması önemlidir. Bu süreçte birçok ebeveyn kendi iyilik halini ihmal edebilmektedir.
Bebekler olabildiği kadar kucaklanıp bırakılmadığı hissi verilebilirse, daha kolay yatışabilmektedirler. Bebeğin her iki ebeveyne de ihtiyacı vardır.
Günlük rutinlerde mümkün olduğunca değişiklik yapılmaması önerilmektedir (örneğin uyku saati, yeme düzeni gibi).
1-3 yaş dönemindeki çocukların boşanmaya tepkisi nasıl olur?
Bu dönem çocuğun çevreye ilgisinin arttığı, çevreyi keşfetmeye başladığı dönemdir. Çocuklar bu dönemde benmerkezcidir, istedikleri konusunda ısrarcı olabilirler. İhtiyaçlarını ertelemekte güçlük yaşarlar. Boşanmanın nedenini anlayamazlar ancak diğer ebeveynin artık aynı evde yaşamadığının farkındadırlar. Tepki olarak beraber yaşadıkları kişiye daha fazla yapışır, daha fazla ağlarlar. Kısa süreli ayrılıklardan bile (örneğin ebeveynin başka bir odada olması) korkmaya başlayabilirler. Uykuya dalmada zorlanma, ebeveyn ile uyumak isteme gibi uyku sorunları yaşanabilir. Kazanılmış becerilerinde gerilemeler (tuvalet alışkanlığını kazanmış bir çocuğun bu alışkanlığı kaybetmesi gibi) oluşabilir. Tutturmalar, surat asma, vurma gibi hırçın davranışlar ya da içe kapanma şeklinde ifade edebilirler. Bu belirtiler belli bir süre çok şiddetli olmadığında normal olarak kabul edilebilir ancak yine de çocuk ve ergen ruh sağlığı uzamanı tarafından değerlendirilmesi uygundur.
Öneriler:
Bu durumda ebeveynin çocuğa güven sağlaması ve gündelik yaşam düzenini koruması son derece önemlidir. Gün içerisinde kaliteli vakit geçirme zamanlarının oluşturulması çocuğun yapışma davranışını azaltacaktır. Bebekçe davranışların bir kısmına izin verilebilir. Bu davranışlar tamamen reddedilmemeli ve yasaklanmamalıdır.
3-6 yaş dönemindeki çocukların boşanmaya tepkisi nasıl olur?
Doğadaki olayların merkezinin kendileri olduğunu düşündükleri için, ebeveynin gidişinden kendilerinin suçlu olduğunu düşünebilirler. Hayali düşüncenin hakim olduğu bir dönemdir. Ebeveynle çatıştıkları dönemlerde ebeveyn hakkında düşündükleri ‘evden gitmesi ya da yok olması şeklindeki’ hayallerinin gerçekleştiğini sanıp suçluluk duyabilirler. Gelecekle ilgili ve kendilerine ne olacağı ile ilgili endişe yaşarlar. Ebeveynlere saldırganlık gösterme ya da içe kapanma gözlenebilir.
Öneriler:
Anne babalar bu yaştaki çocukları soru sormaya, endişelerini dile getirmeye teşvik etmelidirler. Çocukların kızgınlık dahil bütün duygularını konuşarak, fiziksel ya da sanatsal aktivitelerle ifade etmelerine olanak tanımalıdırlar. Oyun bu noktada çocuğun durumunu gözlemlemek için iyi bir araçtır.
Genellikle 4-5 yaşlarından itibaren boşanmayı kelime anlamı ile anlayacak düzeye yavaş yavaş erişmektedirler ancak zihinsel gelişimleri doğrultusunda neden sonuç ilişkisi kurmakta zorlanırlar. Okulda çıkardıkları bir tartışma, kötü bir karne, kardeş ile ilgili yaşanan bir sorun nedeni ile olduğunu düşünebilirler. Bu nedenle ayrılma sürecinden onların sorumlu olmadığı, ebeveynlerin kararı olduğu açıkça belirtilmelidir. Bunu bir kez söylemek yetmeyecektir.
Her iki ebeveyn de çocuğu anladığı ve sevdiği güvencesini vermek için düzenli olarak ona zaman ayırmalıdırlar.
İlkokul dönemindeki çocukların boşanmaya tepkisi nasıl olur?
Artık boşanmanın anlamını kavrayacak yaştadırlar. Özellikle öncesinde sürece dair bilgileri olmadığında ve boşanma onlar için ani bir karar olduğunda kendilerini kandırılmış aldatılmış hissedebilirler. Evden ayrılan ebeveynin kendilerini reddettiğini düşünüp öfkelenebilirler. Birlikte yaşamayan ebeveyni göremeyeceklerinden ayrı kalacaklarından endişe duyabilirler. Yeme ve uyku bozuklukları, yaşama karşı ilgisizlik, konsantrasyon bozukluğu, dikkat eksikliği belirtileri, ağlama, içe kapanma gibi belirtiler görülebilir. Bu dönemde görülen dikkat eksikliği belirtileri Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu anlamına gelmez. Okul başarısında düşme gözlemlenebilir.
Öneriler:
Okul başarısındaki geçici düşüler hoş karşılanabilir. Okula ve öğretmenlere bilgi vermek uyumunu arttıracaktır. Evden ayrılan ebeveynle görüşme yeri ve süresine yönelik bildirilmeli, aktiviteler planlanmalıdır. Bu plana uyulması çocuğu güvende hissettirecektir. Boşanma hakkında konuşmaya (zorlanmadan) teşvik edilmelidir.
Ergenlik döneminde gençlerin boşanmaya tepkisi nasıl olur?
Bu dönem boşanma gibi ek bir durum olmasa bile ailedeki dengelerin değiştiği, rollerin yeniden şekillendiği bir dönemdir. Ergenler daha çok kendilerine ve olan değişikliklere odaklanmışlardır. Ek olarak yeni bir stresör eklenmesi bu süreci daha da zorlaştırabilir. Risk alma ve başkaldırma eğilimleri artabilir. Depresyon, içe kapanma gibi belirtiler görülebilir. Yargılayıcı görünebilirler. Genel olarak ilişkilere güvenlerini kaybedebilirler. Boşanma sürecinde taraf haline gelmenin daha sık görüldüğü bir dönemdir bu nedenle ebeveynler bu yaştaki çocuklarını sırdaş olarak görmemelidir. Uzun dönemde suçluluk duygusunun artmasına ve davranış sorunlarına nedene olabilir.
Öneriler:
Ergenlerle de duyguları konuşulmalı ve tartışılmalıdır. Eğer ergenler anne babalarıyla konuşmakta güçlük çekiyorlarsa, güvenebilecekleri bir büyükle konuşmaya teşvik edilmelidirler. Yaşam düzeni mümkün olduğu ölçüde eskiden olduğu gibi korunmalı, ebeveyn çocuğun nerede, kiminle olduğunu, ne yaptığını düzenli takip etmelidir.
Önemli noktalar:
- Çatışmalı, aradaki tüm ilişkinin bittiği bir ortamda çocuğun yetişmesi de birçok açıdan gelişiminde aksamalara neden olacaktır.
- Taraflar arasında karar kesinleştiğinde geciktirmeden uygun koşullarda çocuklara her iki ebeveyn tarafından açıklanmalıdır.
- Geçici bir süre çocuklarda bir miktar huzursuzluk, değişiklik normal karşılanabilir.
- Yukarıda bahsedilen gelişim dönemlerinin kendine özgü zorlukları vardır ve bunlar boşanan ya da boşanmamış ailelerde farklı şekillerde yaşanabilmektedir.
- Erişkinlerin zorlandıkları noktalarda gecikmeden hem kendileri hem de çocuklar için yardım almaları müdahalelerin etkinliğini arttıracaktır.