depresyon - psikiyatrist - ferda volkanKabul ve Kararlılık Terapisi (ACT)

1980’lerde Steven Hayes öncülüğünde geliştirilen ACT üçüncü kuşak terapiler arasında yer alır ve olumsuz düşünceler, duygular, belirtiler ve mevcut koşullarla başa çıkmanın bir yolu olarak kabullenmeyi vurgular. Bilişsel Davranışçı terapiden farklı olarak ACT rahatsız edici bilişsel çarpıtmalar, duygular veya inançlar gibi süreçlerin sıklığı veya şiddeti ile uğraşmak yerine artan kabullenme ile psikolojik esnekliği artırmayı amaçlar. Bu süreç 6 temel bileşeni içerir:

1.Kabul: İstenmeyen içsel yaşantılardan kurtulmak yerine burada ve şu an yaşanan deneyimlere karşı açık, yargısız ve esnek bir tutum sergilemeyi ve bunları değiştirmeye çalışmayıp hayatında yer açması şeklinde tanımlanır.

2.Bilişsel Ayrışma: Kişinin inançları, anıları ve düşünceleri gibi içsel deneyimleri ile kendisi arasına mesafe koyması ve düşüncelerin içeriğinden ziyade bağlamına odaklaması, bağlamı değiştirmeye çalışması olarak tanımlanır.

3.Bağlam Olarak Benlik: Kişinin kendisi hakkındaki düşünce yapılarını davranışlarından/eylemlerinden ayrı görme ve yaşadığı ana yargısız bir tutumla yaklaşma becerisini kazanması olarak tanımlanır.

  1. Mevcut Olmak: Dikkati içsel düşünce ve duygulardan uzaklaştırmayı öğrenerek çevreye karşı daha uyanık ve dikkatli olma hali olarak tanımlanır.
  2. Değerler: Kişiye rehberlik eden ve motivasyon sağlayan, harekete geçiren ve sürekliliği olan prensiplerdir.
  3. Bağlılık: İlk beş beceriyi geliştirerek değer odaklı davranışları edinmek ve bunların yaşantılara kalıcı olarak yerleşmesini sağlamak olarak tanımlanır.

Kullanım Alanları:

ACT gençlerde ve yetişkinlerde Anksiyete Bozukluğu, Depresyon, Yeme Bozuklukları, Obsesif Kompülsif Bozukluk, Stres, Madde Kullanım Bozukluğu ve Psikoz gibi psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde etkin olarak kullanılmaktadır.