Kekemelik nedir?

Kekemelik, konuşmanın doğal akıcılığının bozulmasıyla ortaya çıkan bir konuşma bozukluğudur. Kekeleyen insanlar ne söylemek istediklerini bilirler ama söylemekte güçlük çekerler. Kişi bir sözcüğü, bir heceyi veya bir sesi tekrarlayabilir, uzatabilir veya bazı sesleri üretirken zorlanabilir ve duraklayabilir. Kekemelik davranışlarına, kekemelikten kaçma ve kaçınma için sergilenen göz kırpma, ayakla yere vurma, dudak titremesi gibi ikincil davranışlar dediğimiz davranışlar eklenebilir.

Ne zaman ortaya çıkar?

Kekemelik, genellikle okul öncesi dönem olan 2-5 yaş arası dönemde başlamaktadır. Bu yaş grubunun %8-10’unda kekemelik gözlemlenmektedir. Ancak bazı çocuklar bu süreci doğal iyileşme dediğimiz süreçle kendiliğinden atlatmaktadır. Bu %60-85 arasındaki bir oranı kapsar. Atlatamayan grup ilerleyen yıllarda devam eden kalıcı kekemelik dediğimiz tabloya dönüşmektedir. Kekemeliğin kalıcılığında rol oynayan bazı risk faktörleri olmakla beraber hangi çocuğun kekemeliğinin doğal iyileşmeyle ortadan kalkacağı bilinmemektedir.

Nedenleri nelerdir?

Kekemeliğin net bir nedeni yoktur ve araştırmacılar bu konuya yönelik pek çok teori ortaya atmıştır. Nedeni tam bilinmemekle birlikte nedeninin çok faktörlü olduğu ve ortaya çıkmasına k genetik ve nörofizyolojik faktörlerin  katkıda bulunduğu düşünülmektedir.

 

Kekemelik psikolojik midir?

Hayır, kekemelik psikolojik nedenlerle ortaya çıkmaz. Birçok ebeveyn çocuklarının bir travmadan sonra kekeledikleri üzerine bilgi vermektedir. Ancak kekemelik psikolojik etmenlerden dolayı ortaya çıkmamaktadır. Zaten ortaya çıkacak unsuru tetikleyici bir unsur gibi düşünebiliriz. Psikolojik etmenler kekemeliğin nedeni değildir ancak kekemeliğin bireyin hayatındaki tutumunu ve şiddetini etkilemektedir. Birey, kekemelikten rahatsızlık duydukça psikolojik etmenler kekemelik üzerine anksiyete, korku ve duygusal reaksiyonlar göstermektedir. Bu da bireyin sosyal ortamlardan ve konuşmaktan kaçmasına kekemeliğin şiddetinin artmasına sebep olmaktadır. Bu yüzden terapide psikolojik süreçler göz ardı edilmemelidir.

 

Kekemelik belirtileri nelerdir?

Belirtileri ve semptomları şunları içerebilir:

  • Bir kelime, kelime öbeği veya cümle başlatma zorluğu
  • Bir kelimedeki bir sesi veya heceyi uzatmak
  • Bir sesin, hecenin veya kelimenin tekrarı
  • Belirli heceler veya kelimeler için kısa sessizlik veya bir kelime içinde duraklama
  • Bir sonraki kelimeye geçme zorluğu bekleniyorsa “ımm”, “şey”gibi ekstra kelimelerin eklenmesi
  • Bir kelime üretmek için yüzün veya vücudun üst kısmının aşırı gerginliği, gerginliği veya hareketi
  • Konuşmayla ilgili endişe

Kekemelik çeşitleri nelerdir?

Edinilmiş kekemelik, felç, kafa travması, nörodejeneratif hastalık, bir farmakolojik ilacın kullanılması gibi belirli nedenlere ikincil olarak ortaya çıkan bir tür akıcılık bozukluğudur. Gelişimsel kekemeliğe göre daha az karşılaşılır.

Gelişimsel kekemelik, küçük çocuklarda konuşma ve dil becerilerini öğrenirken ortaya çıkar. Kekemeliğin en yaygın şeklidir. 2-5 yaş arasında kekemelik yaşayan çocukların %75-80’i ise herhangi bir müdahaleye gerek kalmadan kendiliğinden iyileşebilir. Kendiliğinden iyileşmenin en yüksek oranda gerçekleştiği dönem kekemeliğin başlamasından itibaren ilk 6-12 aydır.

Kekemelik nasıl teşhis edilir?

Teşhisi için dil ve konuşma terapistinin çocuk üzerine yaptığı gözlem ve aileden alınan bilgi yeterli olacaktır. Bazen çocuk veya yetişkin seans içerisinde kekemelik paternini gerçekleştirmiyor olabilir. Bu yüzden ailenin/yetişkinin değerlendirme öncesi kekemelik anlarına dair video getirmeleri değerlendirme açısından faydalı olabilmektedir.

 

Kekemelik geçer mi?

Bu soruya ‘’evet’’ ya da ‘’hayır’’ diye cevap verebilmek mümkün değil. Okul öncesi dönemde başlayan kekemelik öyküsü üzerine aile görüşme yapılarak kalıcılığı üzerine risk faktörleri ile ilgili konuşulabilir. Ancak 6 aydan daha uzun süren kekemelik öyküsünün kalıcı olma ihtimali daha yüksektir. Kekemelik, kişinin kendi isteği ve terapistin desteği ile kontrol altına alınabilir.

 

Kekemelik terapisi nasıl yapılır?

Kekemelik terapisi karmaşık bir süreci içerir. Okul öncesi, okul dönemi ve yetişkinlik dönemine yönelik kullanılan farklı terapi yöntemleri vardır. Ancak bireye özgü terapi belirlemek çok önemlidir. Her ne kadar genetik ve nörojenik kökenli etmenlerden bahsetsek de psikolojik ve çevresel etmenler kekemeliğin şiddeti ve kalıcılığı üzerinde rol oynar. Okul öncesi dönem kekemelik terapisi daha çok aile odaklıdır. Eğer gerek görülürse çocuk da terapiye dahil edilir. Okul döneminde çocuklarda kekemelik terapisi, akıcı olmayan konuşmayı şekillendirme, duyarsızlaştırma çalışmaları ve modifikasyon çalışmalarını içerir. Okul dönemi çocuklarda en önemli nokta kekemeliğe karşı gerçekleşen duygusal reaksiyonlara karşı duyarsızlaşmak ve kekemeliği kabullenme sürecidir. Yetişkinlik döneminde okul dönemine benzer hedefler seçilir ancak bu dönemde süreç daha komplike ilerler.