Tik Nedir?
Tikler ani, hızlı, tekrarlayıcı, istemsiz motor hareket ya da seslerdir. Zihinsel tikler de son zamanlarda tanımlanmaktadır. Zihinsel tikler kaygı temelli değildir, içsel uyaranlara karşı koyamama şeklinde meydana gelirler. Örneğin bir yere dokunmak, amaçsız sayı sayma bilişsel bir tikin parçası olabilir. Tik bozukluklarında beynin talamus ve bazal ganglion gibi bölgelerinde yapısal farklılıklar vardır. Dopaminerjik aktivitede artış, seratonerjik, noradrenerjik sistemlerde kusurlar saptanmıştır. Tikler biyolojik etmenler ile ortaya çıkmaktadır, çevre koşulları ise tiklerin şeklini ve şiddetini etkileyebilmektedir. Yani çevresel etkenler kötüleşmesine ya da iyileşmesine neden olabilir. Tikler öğrenilmiş ya da kişilerin elinde olan hareketler değillerdir. Birçok birey tikler öncesinde gelen tik atağının habercisi niteliği taşıyan bir his duyumsadıklarını dile getirirler. Genellikle hapşırma ya da kaşınma gibi aniden ortaya çıkan hoş olmayan bir duyu, baskı ya da gerginlik birikimi olarak tanımlanırlar. Buna duyusal fenomen denilmektedir. Bu duyular tiklerin olacağı bölgelerde hissedilir.
Tourette Bozukluğu (Sendromu) Nedir?
Gilles de la Tourette Sendromu hem motor hem de vokal tiklerin olduğu, çoğunlukla çocukluk döneminde başlayan nörogelişimsel bir bozukluktuk. Kompleks tikler, zihinsel tikler ve duyusal fenomen diğer tik çeşitlerine göre daha sık eşlik etmektedir.
Basit ve Karmaşık Tikler Nelerdir?
Tikler uzun yıllar boyunca tipine (motor, vokal), sayısına, süresine, sıklığına, karmaşıklığına (basit, komplike) ve anatomik yerleşimine göre ayırılmıştır. Basit tikler hızlı, ani, genelde 1 saniyeden kısa süren, sürekli, amaçsız ve genelde bir veya birkaç kas grubunu içeren hareketler ya da tekli anlamsız seslerdir. Kompleks tikler ise daha uzun süren hareketler ya da kelimeler veya heceler şeklinde ortaya çıkan seslerdir.
Tik Bozukluklarının Sıklığı Nedir?
Tik bozuklukları uzun dönemdir tanınan, görece sık görülen bozukluklar olmalarına karşın sıklığına yönelik veriler yeterli değildir. Bu daha çok hastalığın değişken doğasından kaynaklanmaktadır. Bütün tik bozukluklarının sıklığı %3 olarak bildirilmektedir. Tourette sendromuna yönelik veriler değişkenlik göstermektedir.
Tik Bozukluğu Ne Zaman Başlar?
Tikler çoğunlukla 3-8 yaş arasında başlar. Bu dönemde çoğunlukla göz kırpma, omuz oynatma gibi basit motor tikler gözlemlenir. Motor tiklerden birkaç yıl sonra boğaz temizleme gibi basit vokal tikler görülebilir. Yani sesli tikler biraz daha geç başlamaktadır.
Tik Bozukluğu Nasıl İlerler?
Tikler dalgalı seyir izlerler. Yani hastalık tedaviden bağımsız bir şekilde zaman zaman artma ve azalma eğilimi göstermektedir. Mevsim, stresli durumlar, ek hastalıklar, kaygı, yorgunluk ve sosyal etkenler tiklerde artışa neden olabilir. Tikler meydana geldiğinde uyarmak, yapmamasını söylemek çoğunlukla tikleri arttıracaktır ya da en iyi ihtimalle işe yaramayacaktır. Ergenlik dönemi başlangıcında tikler artma eğilimi gösterebilmektedir. Basit tikler çoğunlukla ergenlik dönemi sonuna doğru azalıp geçme eğilimindedir. Tourette sendromunda ise tikler daha erken yaşlarda başlayabilir ve erişkinlik döneminde de devam etme ihtimali daha fazladır.
Tik Bozukluklarının Karışabileceği Diğer Tablolar Nelerdir?
Göz çevresi ile ilgili olan tikler epilepsi nöbetleri ile, ani kol atımı ya da diz atımı şeklinde olan tikler nörolojik diğer hastalıklar ile, bilişsel tikler obsesif kompulsif bozukluk ile tiklere aşırı odaklanma dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile karışabilir. Ayırıcı tanı için tiklerin doğal seyrini bilmek, nörolojik muayene ile değerlendirmek, gerekli durumlarda EEG gibi ek değerlendirmeler ile tanı açısından desteklemek faydalı olacaktır.
Tikler Hangi Durumlarla Beraber Görülür?
Tiklere en sık eşlik eden bozukluklar Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Özgün Öğrenme Güçlüğüdür. Agresyon, kendine zarar verme davranışları görülebilir. Kekemelik, uyku sorunları, migren gibi tabloların eşlik etmesi de nadir değildir. Değerlendirme yapılırken tüm bu eş tanıların göz önünde bulundurulduğu kapsamlı bir değerlendirme yapılmalıdır.
Tikler Bastırılabilir mi?
Tikler ani ve istemsiz hareketlerdir. Belli bir süre engellemek mümkün olabilir. Çocuğun yaşı arttıkça tikleri üzerindeki kontrolü de artar. Çocuklar okulda tikleri yapmayıp evde yaptığı için bazen ebeveynler tarafından “dikkat çekmeye çalışıyor” şeklinde algılanabilirler. Çoğunlukla arkadaş ortamında verilecek tepkilerden çekindikleri için ertelemeye çalışırlar. Bu, eve geldiklerinde tiklerin yoğun olarak ortaya çıkmasına neden olabilir.
Uyarmak, stresi arttırarak tiklerin artmasına neden olur. Tikler bazı çocuk/gençlerde belli bir süre kontrol edilebilse de kişinin elinde değillerdir. Stresli durumları azaltmak, baş etme becerilerini arttırmak tik kontrolünde yardımcı olabilir.
Tiklerin başka bir özelliği ise telkine açık olmalarıdır. Kişinin unutup yıllarca yapmadığı bir tik üzerine konuşulduğunda geçici süreliğine de olsa tekrar ortaya çıkabilir.
Tikler ne zaman tedavi edilmelidir?
Tikler çoğunlukla müdahale gerektirmez. Epilepsi gibi vücuda zarar vermezler. Ergenlik döneminde tikler arkadaş ortamında ya da okulda sosyal ilişkiden kaçınmaya neden olabilir. Gençler tikler nedeni ile zorbalığa uğrayabilirler. Bu da kişinin yaşamını ve işlevselliğini olumsuz yönde etkileyebilir. Böyle durumlarda tikler tedavi edilmelidir. Tikler hafif olduğu, günlük yaşamı etkilemediği sürece müdahaleye gerek yoktur.
Tiklerin nörobiyolojik temelli olduğunu ancak çevre koşullarında etkilendiğini hatırlayalım. Bu nedenle birçok terapi/müdahale yöntemi geliştirilmiştir. Bunlardan bazıları, “massed practice”, kendini gözlemleme, gevşeme egzersizleri, nörofeedback, maruz bırakma, tepki engelleme, davranışı tersine çevirme terapisi (habit reversal treatment, HRT) olarak sıralanabilir. Yüklü tik yaptırma geliştirilen ilk yöntemlerdendir. Çocuğun /gencin 30 dakika gibi belirli bir süre boyunca sahip olduğu tiki yapması istenir. Burada hedeflenen tikin sıradanlaştırılmasıdır. Bu yöntemin etkinliği kanıtlanamamıştır. Nörofeedback son yıllarda popüler olan bir yöntemdir. Burada amaçlanan beyin uyarımı istenen/uygun noktaya geldiğinde olumlu geri bildirim verilmesi ve koşullanma sağlanmasıdır. Tiklerde işe yaradığına ve yaramadığına dair vaka bildirimleri yapılmıştır. Geçerli kanıtların sunulduğu bir çalışma bulunmamaktadır. Gevşeme egzersizleri kısa dönemli etki etmektedir. Tiklerin yoğun olduğu dönemlerde semptomatik iyileşme için kısa süreli kullanılabilir. Davranışı tersine çevirme terapisinde (habit reversal treatment, HRT) amaç kendini gözlemleme ve tik esnasında çalışan kas gruplarına karşıt (antagonist) olarak çalışan kas grubunu bularak çalıştırmaktır. Birçok farklı yöntemi bir arada içeren bir tedavi paketi olarak değerlendirilebilir. Farkındalık, kendini değerlendirme, gevşeme, ters yanıt oluşturma ve motivasyonel teknikleri içerir. Psikoeğitim önemli bir kısmını oluşturur. Psikoeğitimde hastalığın doğası ve seyri, tedavi alternatifleri, bastırılabilirliği, ertelenebilirliği hakkında bilgi verilmelidir. Oluşabilecek ek hastalıklar konuşulmalıdır. Uyku hijyeni, genel sağlık durumu, emosyonel durumun hastalığın seyrini etkileyebileceği hakkında bilgilendirilmelidirler. Duyusal fenomen ve kendini izleme psikoeğitimin bir parçasıdır. Terapist bu konuda model olup sonrasında gencin uygulaması için yol gösterici olabilir. Etkinliği kanıtlanmış bir terapi yöntemidir. Şiddetli tiklerde etkisi yetersiz olabilir. Şiddetli olgularda aripiprazol, risperidon gibi antipsikotik grubu ilaçlar, alfa agonist grubu ilaçlar medikal tedavide kullanılabilir. Tedavi başlanırken amaç tikleri sonlandırmak değil çocuğun/gencin işlevselliğini arttırmaktır. Tedavi planı her hasta özelinde uzman hekim tarafından bireysel olarak planlanmalıdır. Tedaviye rağmen tiklerin zaman zaman artıp azalabileceği akılda tutulmalıdır.